Geçen Cumartesi günü Köln’e gittim. Ve bunu bisikletle yaptım! Gidiş geliş toplam yaklaşık 75 km’ydi. Köln-Bonn arası bisikletle 3 saat. Yol genellikle Rhein nehri kıyısından olsa da arada ormana dalıp sonra kendinizi çift şeritli yolda bulabiliyorsunuz. İlginç bir şekilde ağrıyan yerim bacaklarım ya da popom değil ama omzum oldu. Sırtımda ve omzumda kas kasılması olduğundan 6 saatlik bisiklet sürüşüne, sırt çantası da taşıyınca sağ omzum pek dayanamadı ve bu yüzden dönüş yolum pek rahat değildi. (Yolda at görmedim demem,; gerçi tavşana, kuzuya, keçiye ve ineğe de rastladım, bedava hayvanat bahçesi ziyareti oldu 😛 ) Gelelim Köln’e. Bisikleti ana tren istasyonunun oraya parkettikten sonra gezim başladı. Ana tren istasyonunun (Köln Hauptbahnhof)un hemen yanında Kölner Dom – Köln Katedrali tüm ihtşamıyla karşımdaydı. Sabah gittiğimde kimsecikler yoktu, dedim yanlış yere mi geldim. Kahvaltı ettikten sonra tekrar caddelere çıktığımda 10 milyon insan doluşmuş gibiydi! Gezilesi müzeler arasında en göze çarpan ikisi Museum Ludwig ve Röminsches Germanisches Museum idi ama dedim ben bu sefer farklı bir yer gezeyim, ve çok tatlı bir yer olan Çikolata Müzesi’ne (Schokolade Museum) gittim. Bir iki şey ukte kaldı içimde. Birincisi Weinmuseum’a (Şarap Müzesi)’ne gidememek, ziyaret saatleri uymadı. İkincisi ise benim gittiğim akşam büyük bir havai fişek gösterisi vardı, bisikletle gittiğim için kalamadım. Ama nehir kıyısı çok eğlenceliydi, bir sürü bira ve sosis standı vardı 🙂 İnsanlar çimlere yayılmıştı, Farklı sokaklardan farklı müzikler geliyordu, ve Almanca’nın hiç bu kadar Fransızca gibi duyulabileceğini sanmazdım, oluyormuş 😀 Bu arada Hard Rock Cafe’ye de uğrayın derim. Altmarkt’ın olduğu yerde ise birahaneler var, otantik ve şirin. Bu arada eau de Cologne lafı hakikaten Köln’den geliyormuş, bayağı limon kolonyası satıyorlar bu adla 😀 Daha keşfedilecek çok şey var Köln’de ben sadece kısa bir bakış atabildim. Köln-Bonn arası yakın, bakalım bir dahaki gidişimde nereleri gezeceğim… (Neumarkt civarı) (Kölner Dom’a gider iken rastladığım melek amca ve genç sokak müzisyenleri) (Kölner Dom, tüm ihtişamıyla, dev gibi bir yapı. Foto çekerken yerde süründüm resmen) (Kölner Dom’un içi, ayin vardı, bu iki din adamı da ileriye geçmeyelim diye bizi gözetliyordu) (Dom’un önündeki sokak ressamlarından biri) (Dom’a çok yakın olan Hohensollenbrücke. Yüzbinlerce sevgililerin kilidi vardı, kimisi eski kilidini arıyor, kimisi ise yeni bir kilit takıyordu) (Eriyik çikolata var bu ağacın altında 🙂 Gofreti bandırıp ikram ediyorlardı ve inanılmaz güzeldi tadı! )
(Şampiyonların ara öğünü 🙂 )